

Büyücüler dünyasında devam eden kargaşa artık Muggle''ların dünyasını da etkilemeye başlamıştır. Harry Potter, Hogwarts''taki altıncı yılını Feci Yorucu Büyücülük Sınavlarına hazırlanarak geçireceğini düşünmektedir. Artık Quidditch takımının da kaptanıdır. Ancak Diagon Yolu''ndaki okul alışverişi sırasında Draco Malfoy''un bir şeyler çevirdiğini fark eder. Lord Voldemort''un geçmişiyle ilgili pek çok bilinmeyen ortaya çıkarken bir yandan da Malfoy''un neyin peşinde olduğunu öğrenmeye çalışan Harry''yi yine zor günler beklemektedir.
http://www.ideefixe.com/kitap/tanim.asp?sid=WLZG806KRP4PNR3QSATK
Yazan :J. K. Rowling;
Çeviren: Kutluhan Kutlu, Sevin Okyay
Yapı Kredi Yayınları; İstanbul, 2005, 14 x 19 cm., 616 sayfa, Türkçe, Karton Kapak.ISBN No: 9750809955
Merhaba,
İnanmayacaksınız ama, bugüne kadar anlattıklarım ilk gün gördüğümüz yerlerdi. Nihayet turumuzun 2. gününe geldik. Aslında tur programına göre 3. gün :)
İlk günümüz havaalanında geçtiği ve otele ancak 02:00 gibi gelebildiğimiz için ilk günü tura dahil etmiyorum. Ama tur şirketleri, süreyi daha uzun göstermek için uçuş olan günleri de hesaplıyorlar.
Tura ilk kayıt yaptırdığımızda İstanbul’dan çıkışta uçağın kalkış saati 17:25’ti. 3,5 saat uçuştan sonra 20:30 gibi Barselona’da oluruz diye hesaplamıştık. ( Ordaki yerel saat Türkiye’den 1 saat geri) Zaten İspanyollar akşam yemeklerini 22:00 civarı yedikleri için bavulu bıraktıktan sonra hemen şehre ineriz diye planlamıştık.
Tur tarihinden ancak bir gün önce biletlerimiz elimize ulaştı ve uçak kalkış saatinin 20:30’a alındığını öğrendik. Zaten tarifeli sefer olmadığı için rötardan şüpheleniyordum, ama daha gitmeden 3 saat ileri atılmasını beklemiyordum.
Bu 3 saate bir de 1 saat rötar eklenince 21:45 gibi uçak havalandı. Transfer, bagaj, vize işlemleri derken 02:00 gibi oteldeydik.
Katılacağınız tur seçiminde fiyat, havayolu şirketi, otel gibi detaylar dışında uçak saatlerine de dikkat etmenizi öneririm.
Turun 2. gününe ilgili fotoğraflarla devam edeceğim.
Sevgiler
Alltaki resim yine Barcelona'nın önemli meydanlarından Plaça de Reial. Meydanda Gaudi'nin tasarladığı 2 sokak lambasını ve çeşmeyi görebilirsiniz.
Şehri yürüyerek gezmek daha eğlnceli oluyor, ara sıra kaybolma riski var tabii :) Ama detaylı bir sokak haritası ile nerede olduğunuzu bulabiliyorsunuz. Kaybolurken de esas Barcelona sokaklarını, ilginç binaları görebilirsiniz.
Uzun uğraşlardan sonra La Rambla'nın solundaki sokaklardan birindeki Gaudi'nin eseri olan Plau Güell'i bulduk, ancak tadilattaydı :( Hemen zaman kaybetmeden Picasso Müzesini aramaya başladık, ama ara sokaklarda olduğu için bulmamız biraz zor oldu.
Aşağıdaki fotoğraf Picasso müzesinin girişinden. Müzede fotoğraf çekilmiyor, torba veya büyük çantalarla girilmesine izin verilmiyor. Ayrıca resimden anlıyorsanız ve Picasso'nun özel hayranı iseniz o zaman bu müze size anlamlı gelecektir. Müzede genellikle Picasso'nun erken dönem eserleri (Mavi ve Pembe dönem) var. Küçük ahşap parçaları üzerine yaptığı manzara resimlerini görebilirsiniz. Picasso'yu Picasso yapan resimlerden pek yoktu, yine de popüler müzeler arasındaymış. Zamanınız az ise bizce pas geçebilirsiniz. (Girişi 6 euro sanırım)
Yürümekten çok yorulduğumuz için bir kahve molası verelim dedik. Akşam üstü olduğu için, muhtemelen siestadan yeni döndükleri için Plaça de Reial'de oturduğumuz kafelerde ya hiç kimse ilgilenmedi ya da yemek yemeyeceğimizi anladıkları için pek pas vermediler. Zaten oturmadan önce yemek mi, içecek mi diye sorup, ona göre masa gösteriyorlar.
Fiyatları biraz pahalı bulduk. Hafiften acıktığımız için patates falan mı yesek dedik, ama fiyatını 15 euro görünce hemen vazgeçtik. Bir tavsiye üzerine bir kafeye gitmek daha iyi olur. Fiyatları gördükten sonra kalkmanızda hiç bir sakınca yok. Meydandan çıktıktan sonra La Rambla'da sağ tarafta ilerde bir dondurmacı vardı, test ettik güzeldi, tavsiye ederiz.
O kadar yürümeden sonra dondurma iyi geldi :) Enerjimizi depolayıp sokaklarda kaybolmaya devam ettik.
Sevgiler.
Malzemeler :
2 yumurta
125 gr becel
1/2 su bardağı tozşeker
1 su bardağı süt
2 su bardağı un
1 paket vanila
1 paket kabartma tozu
2 elma
Tabanı için 1 tatlı kaşığı tarçın ile 1/2 su bardağı toz şeker
Yapılışı :
125 gr becel yerine 1 çay bardağı zeytinyağı kullandım. Toz şeker ile yumurtaları çırptıktan sonra sırayla yağ, un, vanilya ve kabartma tozunu ekleyip iyice çırpıyoruz.
Merhaba,
Bu seferki sobelemenin konusu tam bana göre, Burcu'ya teşekkürler. Kendimi bildim bileli kitap okurum. Daha ilkokula başlamadan okumayı öğrendiğim için hiç Cin Ali kitabım olmadı. Okumaya Ayşegül serisi ve Ömer Seyfettin'in kitapları ile başladım galiba :)
Kitabın konusu, içeriğinin yoğunluğu kadar kitabın dili, yazarı, çevirmeni de benim için önemlidir. Okuduğum kitapları çok nadiren iki kez okurum. Şimdiye kadar iki kez okuduğum kitaplar Şeker Portakalı ve Yaşar Kemal'in Dağın Öte Yüzü serisi (Orta Direk, Yer Demir Gök Bakır, Ölmez Otu)
Kaç kitabım var?
Malesef bilmiyorum. Ama liseden beri, yani yaklaşık 12 senedir, okuduğum kitapların listesini (kitabın adı, yazarı ve okuduğum ay-yıl) tutuyorum. Kitaplarımın bir kısmı İzmir'de, bir kısmı da İstanbul'da olduğu için yaklaşık 300-400 diyebilirim.
En son aldığım kitap?
Genelde bir tane kitap almam. Yeni çıkanları ve çok satanları inceleyip toplu alırım. Tatile çıkmadan önce aldığım kitaplar;
En son okuduğum kitap
Gülin Aköz'ün Avucumda Patikalar adlı kitabı. Ancak anlatım tarzını ve içeriğini pek beğenmedim. O kadar yeri gezip gördükten sonra içeriği biraz daha derli toplu, bütünlüğü olan bir kitap olmalıydı. Umarım ikinci kitabı daha iyi olur.
Paralellinde de Gülse Birsel'in kitabını bitirdim. Kesinlikle çok ilginç tespitleri var. Ancak okuyacaklara tavsiyem, her yazının başında koyu yazılmış bir bölüm var, orayı okuyarak zaman kaybetmeyin. Çünkü o bölüm zaten yazının içinde geçiyor.
Benim için anlamı olan 5 kitap
Şeker Portakalı : Bu kitabı iki kez farklı yaşlarda okudum ve kitabın farklı yerlerinden etkilendim.
Eskiden iyi bir Orhan Pamuk okuruydum. Ancak son kitapları favorilerim arasında değil. Benim sevdiklerim Cevdet Bey ve Oğulları, Sessiz Ev ve Beyaz Kale.
Ursula K. Le Guin'in Yerdeniz serisi : Yerdeniz Büyücüsü, Atuan Mezarları, En Uzak Sahil, Tehanu, Yerdeniz Öyküleri. Üniversitede yurtta kalırken bitirse de okusam diye birbirimizin gözünün içine baktığımız bir seridir :)
Yüzüklerin Efendisi üçlemesi, bir aralar çok popüler olduğu için önce önyargı ile yaklaştığım, ama daha sonra soluksuz bitirdiğim bir seridir.
5. olarak kimilerinin çok sevdiği, kimilerinin de çok uçuk bulduğu için sevmediği, ama benim çok beğendiğim Buket Uzuner'in kitabı Balık İzlerinin Sesi. İçinde o kadar güzel cümleler vardı ki, not almaktan, kitap çizik içinde kalmıştı.
Sardana, İspanya'nın Katalan bölgesinin geleneksel dansıdır. Halka olarak müzik eşliğinde oynanan hızlı bir dans. NOT : Sagrada Familia'nın yer aldığı meydanda Pazar günleri öğleden sonraları dans edenleri görebilirmişsiniz.
Panaromik turumuz Colomb meydanında son buldu. Colomb aslında İtalyan, ancak İspanyol kraliçesi Isabel Katolika'nın desteğiyle seyahatlerini gerçekleştirmiş.
Serbest zamanda ilk işimiz öğle yemeği yemek oldu. Bunun için Rambla de Mar'a gittik. Colomb meydanından buraya ahşap geniş bir iskele üzerinden yürüyerek ulaşabiliyorsunuz. Burda büyük bir alışveriş merkezi var, altında bir sürü restoran, kafe bulabilirsiniz. Burada ayrıca çok salonlu bir sinema kompleksi ve bir de 3D sinema var. Yemekle zaman kaybetmemek için Pan & Company'de baget sandviç yedik. (İki kişi 12 euro civarı ödedik. )
Colomb Meydanının hemen yanında denizcilik müzesi var, ancak Rambla de Mar'daki Avrupa'nın 2. büyük akvaryumunu görmek bize daha cazip geldi. Girişte sıra var gibi görünse de, yığılma şeklinde bir sıra olmadığı için hızlı ileriliyor. Kişi başı giriş ücreti 14 euro. (En pahalı girişi olan yerlerden biri)
Balıkları büyük akvaryumlar içinde izleyebiliyorsunuz. Küçük köpekbalıkları ( uzunluğu 1,5 metre olsa gerek ), renkli balıklar, büyük su kaplumbağaları, denizatı, penguen, şeffaf balıklar ... görebilirsiniz. Özellikle büyük akvaryum çok güzeldi. Etrafındaki yürüyen bant sayesinde ilginiz dağılmadan, insanların arasından yer bulma kaygısı olmadan akvaryumdaki balıkları keyifle izleyebiliyorsunuz.
İçerde flaşla fotoğraf çekmek yasak, flaşsız da fotoğraflar net çıkmıyor. Digital makinanızın video özelliği varsa 1-2 sn'lik video çekimleri fotoğraftan daha başarılı, aklınızda olsun.
NOT : Fotoğrafların üzerine tıklayarak daha büyük görebilirsiniz.
Eusebi Güell'in Antoni Gaudi'ye şehrin zenginleri için yaptırdığı bir projedir. Okulu, parkı, alışveriş ve eğlence yerleriyle birlikte 60 ev yapılması planlanmış olmasına rağmen, sadece 3 tanesi tamamlanabilmiş. Gaudi, bu evlerden birinde 1906'dan, 1926'daki ölünceye kadar yaşamıştır. Yaşadığı evi arkadaşı Fransesc Berengue kendisi için tasarlamış. Ev şu anda müze olarak kullanılıyor.
Kırık cam ve porselen parçalarıyla tasarladığı meydanı saran yekpare bankı, mozaik kertenkeleyi, bankın altındaki alanın tavan mozaiklerini ve eğik sütunlarını (içeri doğru sütunları boyu artıyormuş, böylece perspektif yok oluyor. ) mutlaka görmelisiniz. Gaudi'nin eserlerinde tema olarak doğayı kullanmış. Örneğin tavandaki 4 büyük mozaik 4 mevsimi simgeliyor, resimdeki yaz mevsimini simgeliyor, dikkatli bakarsanız içinde güneş var.
Marina girişinde 44 katlı İspanya'nın en yüksek iki gökdeleni yer alıyor : Arts Hotel (solda) ve Tower of Mapfre (sağda).