Perşembe, Ocak 26, 2012

Çamaşır mandalları


Tüm nesillerin oynadığı/oynayacağı oyuncak ne deseler, kesinlikle çamaşır mandalı derim :) Bizim zamanımızda şimdiki gibi öyle yanar döner, ışıklı, çiçekli böcekli, zeka geliştiricili oyuncak yoktu, 1-2 plastik ya da örgü bebek, evde kullanılmayan tencere tava vardı. Şimdiler bir oyuncak dükkanına girin, mini makyaj masasından tutun, blender, çamaşır makinası, envai çeşit robot vs vs dünyanın oyuncağı var.

Bizim aldıklarımız, hediye, eş dosttan gelenlerle ev tıka basa oyuncak dolu. Ama napıyor benim köfteler annesinin çamaşır mandallarına ve sepetine dadanıyorlar. O mandallar tren, helikopter, tırtıl, makas oluyor; sepetin içine sayarak dolduruyoruz, tişortümüzün kenarlarına takıp kuş oluyoruz, artık hayal güçlerine göre ne isterlerse yapıyorlar.

Biz çamaşır asarken hemen yardıma koşuyorlar, kenarlarda bıraktığım boş tellere ya da astığım çamaşırlara onlar da mandalları tutturuyorlar. İnanın evdeki bir çok oyuncaktan daha fazla zaman geçiriyorlar. Hem öyle oyalansınlar gibi de düşünmeyin, aslında çıktısını düşünürsek mandal ile oynamak hayal gücü + ince motor gelişimi için çok önemli bir aktivite veeee her evde bulunan çok ucuz bir malzeme, tavsiye edilir :)

Pazartesi, Ocak 02, 2012

Uyku Düzeni

Çocuklar ilk doğduklarında anne karnında beraber olmalarının verdiği alışkanlık ve güven hissi devam etmesi 2 ay kadar aynı park yatakta yatırdım ve benimle aynı odada kaldılar. Daha sonra eller kollar oynamaya, birbirlerine çarpmaya başladıklarında kendi odalarında kendi yataklarına uyutmaya başladım.

İlk aylarda kendi kendilerine uyuyabiliyorlardı, ama gaz olayı işin içine girince ev tipi anakucakları için sallamaya başladık. Anakucağında sallayıp uyutuyoruz, yatağa koyuyoruz, hop yarım saat sonra uyanıyorlar, haydi sil baştan, tekrar salla-uyut-yatağa koy-uyansın bu döngü sabaha kadar devam eder, anne işe mosmor gözlerle uykusuz işe gider. Bu şekilde sallanıp uyuma olayı taaaaam 17 ay devam etti.

Uykusuzluğun annenin canına tak ettiği bi gece "koca adam oldunuz yatın bakayım yataklarınızda" dedim, o gece 2 saate kadar direndiler, tabii bu süre içinde hiç yalnız bırakmadım, yanlarında oldum, pışpışladım, en sonunda o kadar çok uykulardı var ki yorulup uyuyakaldılar. Sonraki günler anakucağını yine istediler, koyduk ama sallamadık, baktılar sallanma bitmiş biraz pışpışla uyudular. Sadece gece ilk uykuya geçiş biraz sancılı oldu, ama kararlı davranınca ve 5 güne varmadan tüm sallanma faslı bitti.

Bu kendi kendine alıştırma sürecinde bence en önemli konu evdekilerin tutarlı davranmasıdır, babaannemiz ve bakıcımızla da yöntem üzerinde anlaştık. Hatta sonrasında el/ayak alışkanlığımıza rağmen iyice unutmaları için uzun bir süre sallamamaya çok ama çok dikkat ettik.

Artık 28 aylık olduk, yaklaşık 10 aydır kendi kendimize uyuyoruz, deliksiz bir uyku mu hayır, her gece mutlaka biri kalkar, hele de kış olduğu için geceleri burunları tıkanıyor, soğuk hava nemlendiricisi çalıştırıyoruz, ama bir yere kadar yardımı oluyor.

Velhasıl uyku konusundan yatağına ve kendi kendine uyumaya alıştırmaktan korkmayın, çocuğu ağlatmak olarak düşünmeyin, bebek kendini sözcüklerle ifade edemediği ve tek iletişim yöntemi ağlamak olduğu için ağlıyor, aslında : "anne ben sallanmaya alıştım, kendi kendime nasıl uyunur bilmiyorum, n'olur yardım et, çok uykum var" diyor. Ağlarken odasında yalnız bırakmayın sakinleştirin, sarılın, dokunun, öpün, pışpışlayın, daha anlamaz demeyin ne yapması gerektiğini defalarca anlatın, sizin ses tonunuzdan anlayacak, rahatlayacaktır.

Yeni yılı uyku ile açtık, deliksiz uyku dolu geceleriniz olsun.

Mutlu yıllar ...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...