Pazar, Ocak 29, 2006

DUYURU : 1. BEADYCATS TAKI SANATLARI

Takı ile ilgilenen arkadaşlara önemle duyrulur:

1. BEADYCATS TAKI SANATLARI YARIŞMASI

YARIŞMANIN AMACI
Takı sanatlarına emek ve gönül vermiş, eğitim veren tüm kurs ve benzeri kurumlarına iştirak etmiş yada halen devam eden boncuk sever dostlarımızın, daha başarılı olmalarını sağlamak, yüreklen- dirmek ve onlara yarışmada yapılacak ürünleri satabilme imkanını vererek, aile ekonomilerine katkı sağlamalarına yardımcı olmak amaçlanmaktadır.

YARIŞMANIN ORGANİZASYONU
Beadycats ve Takı+Takı dergisi

YARIŞMANIN KONUSU
Yarışmaya katılacak tüm projelerde kullanılacak ana tema(Konu);
“Baharın coşkusu”

KATILACAK TAKI TASARIMI PROJELERİ:Projeler : Kolye, bileklik, Tasma, Çanta, Broş, Saat, Küpe olabilir.
Kullanılacak Teknik : En az 3 tekniğin bir arada kullanılması koşuluyla, istenilen tekniklerle hazırlanabilir.
Kullanılacak boncuklar :Yarışmadaki projelerde, sadece Uzakdoğu kum boncuklarını, Çek kum boncuklarını, Japon kum boncuklarını, Boru boncuklarını, Yarı değerli boncukları, Cam boncuklarını, Metal boncukları (Mineli boncuklarda dahil) ve İnci boncukları kullanabilirsiniz.
Aksesuarlar: Tüm renk ve metal özellikteki aksesuarları kullanabilirsiniz.
Yardımcı malzemeler: Tüm yardımcı malzemeleri kullanabilirsiniz.
Yarışma Sorumlusu : Gaye Döşer

YARIŞMANIN ÖDÜLLERİ
Yarışmanın,
1.’sine;
1 adet 24’lü beadyhome eğitim seti
Beadycats on-line AKADEMİ eğitim hakkı
3 adet Beadycats proje kiti
“Semih Yener” ÖZEL hediye paketi
“Gutermann” Özel hediye paketi
2.’sine;
1 adet Beadyhome 12’li Eğitim seti
Beadycats on-line AKADEMİ eğitim hakkı
2 adet Beadycats proje kiti
“Semih Yener” ÖZEL hediye paketi
“Gutermann” Özel hediye paketi
3.’süne
1 adet beadyhome 4’lü eğitim seti
Beadycats on-line AKADEMİ eğitim hakkı
1 adet Beadycats proje kiti
“Semih Yener” ÖZEL hediye paketi
“Gutermann” Özel hediye paketi
ödül verilecektir.
- 4., 5. ve 6.'larına da mansiyon ödülü olarak birer adet beadycats proje kiti ve beadyhome dergisi,cd’ si ödül olarak verilecektir. 3) Yarışmada ilk 3 dereceye giren yarışmacıların varsa bağlı olduğu eğitim kurumu eğitmenine de onur plaketi takdim edilecektir.

ÖDÜL TÖRENİ
1) Yarışmaya katılan projeler Beadycats ve Takı+Takı dergisi sergisinde jüri üyeleri tarafından değerlendirilecek ve dereceye giren proje sahiplerinin ödülleri, yapılacak ödül töreninde verilecektir.2) Dereceye giren projeler Beadycats ve Takı+Takı sergisinde ayrı bir yerde sergilenecektir.

YARIŞMACIYA AİT ŞARTLAR
1)Yarışmaya, “Beadycats’in veya Takı+Takı dergisinin” üst düzey yöneticilerine ve Jüri üyelerine birinci dereceden yakın olmayan yarışmacılar katılabilirler.
2) Yarışmacılar, her proje konusunda 2 adet ürünle yarışmaya katılabilir. Fakat sadece 1 proje için ödül kazanabilirler.
3) Ulaşan tüm projelerin ön değerlendirilmesi sonucunda 75 adet finalist takı projeleri seçilecek ve bu projeler yarışmaya hak kazanacaktır.
4) Projeler yarışmaya katılmadan önce herhangi bir magazinde, kitapta yayınlanmamış olmalıdır.
5) Projeler daha önce hiç bir yarışmaya katılmamış olmalıdır. Eğer katıldığı farkedilirse, hemen diskalifiye olacaktır.
6) Yarışmaya gönderilen projelerin yayın organlarında yayınlanması ve sergilenmesi konusunda Beadycats ve Takı+Takı dergisi hak sahibidir.7) Projeler tamamlanmış olarak teslim edilecektir.
8) Yarışmanın temasına (Konusuna) uymayan projeler diskalifiye edilecektir.
9) Yarışmaya katılan yarışmacılar yukarıdaki şartları kabul etmiş sayılacaktır.

ÜRÜNLERİN ULAŞTIRILMASI VE İADESİ
1) Yarışmaya katılacak ürünler en geç 01. 04. 2006 tarihine kadar Anadolu Yakasındaki
ASTROART Ltd. Şti Bağdat.cad. Canoğlu apt. no:284 Kat:3 daire:20 Caddebostan/Kadıköy /İSTANBUL
adresindeki yani Web Beady Club Merkezine Gaye Döşer’e teslim edilecektir.2) Tüm ürünler Beadycats ve Takı+Takı dergisi Sergisi bitiminde isteyenlere teslim edilecek veya sergi salonunda satılması için etiketlenecektir.4) Yarışmada dereceye giren projeler 2006 yılı sonuna kadar Beadycats veya Takı+Takı dergisi istediği takdirde fuar ve sergilere katılmakla mükellefdir.

YARIŞMA DEĞERLENDİRME KURULU (JÜRİLER)
1) Yarışmaya katılan projeler, konusunda uzman kişilerden ve popular sanatçılardan oluşan 8 kişilik jüri heyetince değerlendirilecektir.
2) Ürünlerin değerlendirmesi aynı gün, 08.04.2005 tarihinde yapılacaktır.
Yarışmaya katılacak olan yarışmacıların, Aşağıdaki formu doldurup, şartları kabul ettiğine dair imzalayıp, 0216 358 12 23 no’lu fax’a bildirmeleri rica olunur.
-Dileyenler, formlarını yarışmaya gönderilen projelerin paketinin içinde, yıpranmamış olarak ASTROART’a ulaştırabilirler.
-İstanbul içindekiler isterlerse adrese elden teslim edebilirler.

Detaylı bilgi için ve başvurumu formu için http://www.beadycats.com/katilimformu.doc

Cumartesi, Ocak 28, 2006

Mor Çizgili Kolye - Yapılışı

Merhaba,

Kolyenin yapılışını kısaca anlatayım :

Kolyeye ortadan başlayıp kenarlara doğru yapıyoruz. Ortayı oturttuktan sonra yanlara doğru boncukları düğümleyerek ekliyoruz.

Öncelikle 50-60 cm uzunluğunda 2 tane ithal deri ip (ince olanlardan) kesiyoruz. İplerden bir tanesine çizgili boncuk geçirip ipin ortasına getiriyoruz. Bir metal aparat alıp ipin her iki ucunu da aparatın deliğinden geçiriyor, boncuğu sıkıştırıyoruz ve ipleri yanlara açıyoruz. Diğer ipi alıyoruz bir mor boncuk geçirip ipin ortasına getiriyoruz, ikinci ipten bir ucu, birinci ipten bir ucu alıp birlikte mor boncuğun hemen yanına ( boncuğu metale ortalayarak) düğümlüyoruz. Diğer uçlara da aynı yöntemi uyguluyoruz.

Böylelikle ortasını hazırlamış olduk. Şimdi ilk önce metal alıyoruz ve yandaki iplerden birini içinden geçiriyoruz (bu aşamada uzun olanı seçerseniz ipleri daha verimli kullanmış olursunuz), sonra bir mor çizgili boncuk takıp metalin içinden geri dönüyoruz. diğer ipe ortalayarak mor boncuk takıp iki ipi birlikte düğümlüyoruz. Simetrik olacak şekilde sağa ve sola devam ettikten sonra deri ipleri, kolyenin boyunu ayarlayıp deri kapama ile kapatıyoruz. Eğer kolyenin boyu kısa olduysa uzatma zincirleri ekleyebilirsiniz.

Umarım anlatabilmişimdir.

Sevgiler

Çarşamba, Ocak 25, 2006

Mor Çizgili Kolye

Uzun bir aradan sonra herkese MERHABA,

Bu aralar evde bir türlü bilgisayar başına oturamıyorum. Aslında sadece bilgisayar değil, boncuklarımla bile uğraşmıyorum. Akşamları eve gelince hımbıl hımbıl televizyon karşına geçiyorum. Herhalde havalardandır, hava soğuk olunca uyuşukluk çöküyor :)

Son 2-3 aydır Digiturk'un DiziMax kanalına takılıyorum, akşam 8'de Charmed ile başlıyorum, 11'de Alias ile bitiriyorum, favori dizim Lost.

Dizi, bir uçak kazası sonucunda adaya düşen 48 kişinin adada yaşadığı garip olayları ve zaman zaman geriye dönerek geçmişte yaşadıklarını anlatıyor. Her bölüm sonunda dumur oluyor, bir sonraki salı gününü heyecanla bekliyoruz.

Bir de ajanlık dizisi olan Alias'ı seviyorum, olaylar hızlı gelişiyor ve her bölüm bir sürprizzle bitiyor. Konusu çok orjinal değil, ama hızlı temposu hoşuma gidiyor.

Resimdeki kolyeyi bayram tatilinde Emel'e hediye olarak yapmıştım. Kendisi çok beğendi, umarım sizler de beğenirsiniz.

Sevgiler


Çarşamba, Ocak 18, 2006

Ayva YE # 6 ve Son 6 Durak

Bugün son 6 mola yerimize uğrayıp Ayvalı tarifler turumuzu noktalayacağız. Şimdi gelin hep birlikte tekrar Amerika'ya gidelim. (6. durağımız olarak Pınar'ın tarifini ekledim.)

New Jersey'den Bezen bizleri Hindistan Cevizleri adlı blog'unda ağırlıyor. Yaşadığı yerde ayva bulmadığından Manhattan'a gitmiş ve Fas Usulu Ayvali ve Bamyali Kuzu Güveci tarifini bizlerle paylaşabilmek için pahalı olsa da ayvalardan almış. Malzeme listesine bir baktım da, baharat olarak yok yok. Bezen, kitaptaki tariften yola çıkarak kendi özel tarifini hazırlamış ve nasıl hazırladığını tüm ayrıntılarıyla bizimle paylaşmış. Bu yemeği sadece et yemeği olarak öneren Bezen'e ellerine sağlık diyor İstanbul'a doğru yola çıkıyoruz.

Etli yemek üzerine şöyle güzel bir tatlı olsa da yesek dersek Peynir Gemisi blogunun sahibi Elvan imdadımıza yetişiyor. Lezzet dergisinden aldığı tarifi değişitirerek bizler için Ayvalı tart denemiş. Tart hamurunda kabartma tozu kullanmamış ve yarım ayvaları bütün olarak koymak yerine, dilimlemiş. Dilimlemek bence de iyi fikir hem kesmesi hem de yemesi daha kolay olmuştur. Tart hamurunu pek beğenmemelerine rağmen karamelize ayvalar müthiş olduğu için Elvan ve arkadaşları tüm tartı bitirmişler, oh oh afiyet olsun, hani bize? Ellerine sağlık Elvan.

Ayva-Ye süresince rejim affı var ya, Portakal Ağacı'dan Hatice'nin bizler için yaptığı Bademli ve Ayvalı Turta'nın tadına bakalım. Bayram telaşı, misafirler derken az kaldı etkinliğimizi kaçırıyormuş Hatice. Neyse ki hatırlamış ve bu lezzetli tarifi bizimle paylaştığı için sanşlıyız. Orjinal tarifi biraz değiştirerek ve bayramdan kalan ayva tatlılarını kullanarak kek formunda ama tart görünümlü bu tatlıyı hazırlamış. Hatice'te ellerine sağlık diyor bir sonraki molamız için Ankara'ya doğru yola çıkıyoruz.

Ankara'da Zeytin Ağacı blogunun sahibi Aslı bizleri ağırlıyor. Kışın evde sürekli yaptıkları ve misafirlerine ikram ettikleri Ayva Kompostosunu bizimle paylaşıyor. Komposto yaparken tüm çekirdeklerini atarak kaynatmamız gerekiyormuş, bu şekilde ayvalar çok hoş bir renk alıyormuş. Ellerine sağlık Aslı!

Evet, sıra benim 2 tarifime geldi. Lezzet dergisinin eski sayılarından bulduğum iki tarifi sizler için denedim : Ayvalı Kuzu Yahni ve Ayvalı Kuş üzümlü kek. Et ve ayvayı çok beğendik. Yanında tel şehriyeli pilav çok yakışıyor. Kışın pratik bir misafir yemeği olarak hazırlayabilirsiniz. Ayvalı kek, içinde çok az yağ olmasından dolayı çok hoşumuza gitti, ayrıca tadı kokusu çok güzeldi, sanırım tarçından değil yenibaharın kokusundan kaynaklanıyordu. Hem eşimden, hem de işyerindeki arkadaşlarımdan tam not aldı.

Etkinlik gününde Pınar tatilde olacağı için tarifini daha önceden hazırlamış, yılbaşı gecesi afiyetle yemişler. Ayvaların ortası sert olduğundan çekirdeklerini çıkartmak zor oluyor, ama Pınar'ın eşi kendisine bu konuda yardımcı olmuş. Pınar, ayvaları pişirirken üzerlerine birer kaşık şeker koyarken birer de karanfil koymamızı öneriyor. Üzerine krema ve ceviz koyup yiyoruz, karanfil nefis bir aroma katmış, ellerine sağlık Pınar.

Çok güzel bir yolculuk oldu, değişik ülkelere gittik, ayva ile ilgili farklı mutfak maceraları okuduk. Ayva - Ye etkinliğine katılan herkese hazırladığınız tarifler ve ayırdığınız zaman için teşekkür ederim. Aynı şekilde merak edip yolculuğumuzu okumak için zaman ayıran tüm okuyucularımıza da teşekkür ederim.

Sevgiler

Nurdan

Ayva YE # 6 : İkinci 10 Durak

Tekrar Merhaba,
Ayva tarifleri ile ilgili turumuza fazla ara vermeden devam edelim. Sizleri daha fazla meraklandırmamak için şimdilik 5 mola yerini yayınlıyorum, öğleden sonra diğer 5 mola yerini ekleyeceğim. Diğer 5 mola yerimizi de ekledim.

Turumuzda bugün ilk molayı İstanbul'da Yeşim'in Mutfağında veriyoruz. Yeşim bizler için yaratıcılığını kullanarak Sütlü Ayva Tatlısı hazırlamış. İçinde bol süt olduğu için besleyici bir tarif olmuş, kıvamı da çok koyu olmadığı ve tabanında da gofret olduğu için özellikle çocukların seveceğini düşünüyorum. Yeşim bu tatlıyı porsiyonlar halinde küçük kaplarda hazırlamamızı öneriyor. Biz büyükler olarak tatlıyı çok beğendik, ellerine sağlık Yeşim diyor ve turumuza devam ediyoruz.

Bugünkü 2. molamızı Bir Tutam Sevgi blog'unun sahibi Yeşim'de veriyoruz. Yeşim bizler için hem güzel görünecek, hem de pratik olan ve kendi keşfi olan iki tatlı hazırlamış. Ayva Pastası'nın annesinin önerilerini dikkate alarak hazırlamış. Anne sözünü dinlemek gerek, ortaya hem lezzetli hem de hafif bir tatlı çıkmış. Bir de Ayva Dilimleri'nin tadına bakalım. Yeşim bu tatlıyı daha önceden gördüğü greyfurt tatlısından esinlenerek hazırlamış. Tatlıda şeker yerine bal kullanmak iyi fikir, böylece daha besleyici olmuş, ellerine sağlık, bize müsaade.

Adapazarı'ndan Ece bizi yemeğe bekliyor geç kalmayalım. Erguvan blog'unun sahibi Ece bizler için önce tatlı hazırlamayı düşünmüş, ancak ayva-et-bal ve şeker dörtlüsünden oluşan Osmanlı yemeği ile tanışınca vazgeçmiş ve Sefercelliye hazırlamış. Sefercelliye'nin tarihçesini ve ne anlama geldiği öğreniyoruz. Ece, yemeğin tadının daha belirleşmesi için bir 15 dakika dinlendirip servis yapmamızı öneriyor. Ellerine sağlık diyerek turumuza devam ediyoruz.

Snıf, snıf, burnuma nefis kokular geliyor, tarçınlı karamelize şeker ve kavrulmuş ceviz kokusu kaplamış her yeri. Huysuz ve Tatlı, tatil dönüşü ayağının tozuyla evde bir iş beklemesine rağmen ne yapmış ne etmiş, bizler için hem pratik hem de nefis bir tatlı hazırlamış. Fırında Cevizli Tarçınlı Ayva'nın tadına da kokusuna da doyum olmuyor. Huysuz, bu tatlıyı avyayı soymadan hazırlamamızı öneriyor. Ellerine sağlık.

İçel'e doğru yola çıkıyoruz. Derya'nın Güncesi blog'unun sahibi Derya Lezzet dergisinden seçtiği Ayvalı Pilav'ı hazırlamış bizleri bekliyor. Tarçın ve şekerin biraraya geldiği lezzetli bir ayva pilavi çıkmış ortaya. Ayvanın kararmaması için limonlu suda bekletmemiz gerekiyor. Ayrıca yağ olarak da zeytinyağı kullanılması pilavı daha sağlıklı bir yemek haline getiriyor. Derya ellerine sağlık, bize müsaade, bu sefer yolumuz hakikaten uzun, Türkiye sınırlarının dışına çıkıyoruz.

Taa Amerikalara Bizim Pastane'ye doğru yol alıyoruz. Zinnur bizi elinde Ayvalı Tartı ile karşılıyor. Bulundukları kentte ayva zor bulunan bir meyve imiş, şans eseri bulmuş. Aslında ayva tatlısı yiyebildikleri için evdekiler, bu tartın tarfini paylaştığı için bizler şanslıyız. Tartın yapılışını tüm detaylarını aktaran Zinnur'a teşekkür ediyoruz. O kadar güzel yazmış ki, mutfakta nasıl heyecanla çalıştığını hayal etmek hiç de zor değil. Bizi güzel tarifi ile ağırlayan Zinnur'a ellerine sağlık diyor, bir sonraki mola yerimize varmak üzere yola çıkıyoruz.
Bugünün 7. molasını vermek üzere İstanbul'a varıyoruz. Küçük Mutfağında bizi ağırlayacak olan Tuğçe bakalım bize neler yapmış? Şöyle sıcak bir dilim ekmek ve yanında da iyi demlenmiş bir bardak alalım, çünkü malzeme ve yapımı kolay olmasına karşın lezzeti bir o kadar güzel olan Tuğçe'nin hazırladığı Ayva Marmeladı bizleri bekliyor. 1 kilo ayvayı sabırla rendelediği için kendisini tebrik ediyorum, çünkü benim mutfakta en sevmediğim iştir de :)

Akşam misafiri kabul ederse Asma Dalı blogunun sahibi Emine'nin muftağında 8. molamızı verelim. Bu güzel tarifi nasıl hızlıca yaptığına şaşırarak afiyetle Ayvalı Pilav'ımızı yiyoruz. Emine pilavı servis tabağına ters çevirerek kolay alabilmek için bizlere yapışmaz tabanlı bir tencere kullanmamızı öneriyor. Böylelikle pilavı şık bir şekilde sunabilirsiniz. Ellerine sağlık Emine diyor, tekrar yurtdışına çıkmak için ayrılıyoruz.

Pasaportlarınız hazırsa uçak bekliyor, Hollanda'ya Tuhfe'ye ziyarete gidiyoruz. Bizler için aslında başka bir tatlı hazırlamış, ama tadını beğenmeyince içine sinmemiş. O kadar işinin arasında misafirlerine ikram etmek için yaratıcılığını kullanarak Ayva Soslu Tiramusu hazırlamış. Tiramisu için kullandığı biskuvinin içindeki baharatlar epey ilginç : Tarçın, muskat, karanfil, zencefil, kakule, beyaz biber, anason. Ayrıca Tuhfe, bizimle tarifini paylaşırken kendi boyadığı kavanozu da fotoğraflamış :) Ellerine sağlık diyor tekrar yola çıkıyoruz.

İsviçre'de Dilek bizi sürprizlerle bekliyor. Anladığım kadarıyla Almanya'da avya marketlerde pek bulunmuyor. Ama Dilek'in annesi yıllar önce bahçesine diktiği bir fide bu sorunu çözmüş, anneni bu girişimden dolayı tebrik ediyorum. Dilek bizlere 2 çeşit Ayvalı Tart Tatin ve Ayvalı Pasta ikram ediyor. Biz de, bugün rejimlerde af varmış diyerek her ikisinin de tadına bakıyoruz. Tart tatinlerdeki ayvayı fark yollarla hazırlamış, ayrıca birinde milföy hamuru, birinde de tart hamuru kullanmış. Ayvalı Pasta tarifi epey zahmetli olmasına rağmen lezzeti o kadar güzel olmuş ki, Dilek bir daha denemeye değer diyor. Ellerine sağlık diyor bugünkü son mola yerimizden ayrılıyoruz.

Yarın başka Ayvalı lezzetlerde buluşmak dileğiyle...

Sevgiler

Salı, Ocak 17, 2006

Ayva YE # 6 : İlk 10 Durak

Araya bayram ve şubat tatili, yılbaşı girmesine rağmen Ayva YE etkinliğine katılan ve destekleyen herkese tesekkürler! Ellerinize, yüreğinize sağlık.

Ayvalı tariflerle uzun bir tura çıkacağız gibi görünüyor, hazırsanız başlayalım:

İlk tarifimiz Konya'dan Feyza'dan geldi. Ancak 17 Ocak'ta tatilde olacağı için tarifini ve resmini bana e-posta ile gönderdiği için o güzel ayva tatlısının tadına bakma şansımız oldu. Çay kaşığının ucu ile aldığımız gıda boyası ile tatlımızı renklendirebiliyoruz. Ellerine sağlık Feyza diyor yolumuza devam ediyoruz.

İçine sevgisini katarak yaptığı yemeklerin tadına bakmak üzere Ankara'ya Begüm'ün mutfağına konuk oluyoruz. Bakalım Begüm bizler için neler hazırlamış? Yeni aldığı yemek kitaplarından Sefercelliye ve Ayvalı Bademli Pilav hazırlamış. Yeni kitaplarını ve Sefercelliye'nin ne olduğunu merak mı ettiniz, o zaman Begüm'ün tatlı mutfağına bir konuk olun derim. Ellerine sağlık Begüm diyor 3. molamız için İstanbul'a doğru yolca çıkıyoruz.

O kadar yoldan sonra, hem de kurban bayramı yeni geçmişken şöyle etli bir şeyler yesek değil mi? Bu durağımızın sahibi bir bay. "Hamarat hanımlar çeşit çeşit tatlı yapacaklar, Kurban Bayramı olduğu için ben de etli bir şeyler yapayım" diyerek etkinliğimize katılan Onur Bey'e teşekkür edip, hemen Ayvalı Kuzu Kaburga'nın tadına bakıyoruz, hmm çok güzel olmuş, ellerinize sağlık.

Ankara'dan İstanbul'a geldik, o kadar yemekten sonra tatlı güzel olur diyerek şimdi tekrar Ankara'ya gidiyoruz. Mekanımız Mutfak'tan Şule'nin yaptığı Kremalı Ayva Tatlısı'nın tadına bakıyoruz. Şule (ve eşi) bu tatlıyı orjinali elmalı olan bir başka tatlıdan esinlenerek hazırlamış. Blog'da bir de tatlının ortadan kesilmiş halinin resmi var, bayıldım. Çok hafif ve pratik bir tatlı. Şule ve eşinin ellerine sağlık diyor turumuza devam ediyoruz.

5. mola yerimize geldik bile. Yemek Cini blog'unun sahibi Şeyma da bizler için Ayva Tatlısı hazırlamış. Evde annesi yokken babası için bu tarifi ilk kez denemiş ve bence çok başarılı olmuş. Ayva çekirdeklerini atmıyoruz, tatlıya renk vermesi için pişirirken üzerlerine serpiyoruz, aklınızda bulunsun. Ellerine sağlık.

Hanimiş blog'unun sahibi Işıl, etkinliğimize ayva tatlısının değişik bir sunumu olan Ayvalı Alt Üst Kek ile katılıyor. Ayva tatlısı hem yapımı pratik, hem de lezzetli bir tatlı, ayrıca ceviz ve krema (biraz daha kalori istiyorum diyorsanız kaymak) ile müthiş oluyor. Hem ayva tatlısı olsun, hem de kek olsun diyorsanız bu tarifi not defterinize kaydetmenizi öneriyorum. Ellerine sağlık Işıl.

7. molamızı verelim. Çaylar hazırsa Tanelerim blog'unun sahibi Nesrin'in bizler için hazırladığı Ayvalı - Haşhaşlı kek'ten bir dilim yiyelim. Malzemeler arasındaki limon kabuğu rendesi ( Nesrin'in kısaltması olarak LKR) ayvaya farklı bir aroma veriyor olmalı. Rendelenmiş ayva ve cevizi hamura katmandan önce hafifçe unlarsak taneler dibe çökmüyormuş. Ayrıca bu tarifin içinde bir bardak su var, Nesrin'in tahminine göre kekin kalıba yapışmamasının nedeni bu su olabilirmiş. Ellerine sağlık Nesrin, daha çok yolmuz var bize müsaade.

Tatlılar, kekler, kaptırdık gidiyoruz, hafif bir şeylere ihtiyacımız var derken İpek imdadımıza yetişti. Tijen İnaltong'un önerisiyle "Her Güne Bir Yemek" adlı yeni kitabından 16 Aralık için önerilmiş, eskilerden gelen ve ilginç bir hikayesi olan Ayvalı Hedik tarifini denemiş. İpek ilk denemesi olduğu için ölçüyü azaltarak uygulamış, buna rağmen bayağı bol bir yemek olduğu için komşulara da ikram etmişler :) Ellerine sağlık.

Şimdi de 9. molamızı vermek üzere İzmit'e doğru Mutfak Güncesi blog'unun sahibi Şaziye Hanım'ın mutfağına doğru yol alıyoruz. Şaziye Hanım ayvayı genellikle tatlı ve reçel için olarak kullanırken, bu etkinlik için değişiklik yapıp bizlere Ayva Dolgulu Kurabiye hazırlamış. Ancak yine dayanamayıp Ayva Reçeli de yapmış :) Kahvaltıda ev ahalisi bayram edecek, ellerine sağlık.

Ve bugünkü son molamızı veriyoruz. İstanbul'dan Bengü ilk defa etkinliğimize katılıyormuş. Yediklerine dikkat ettiği için şöyle hafif olan tarifler aramış ve kızkardeşi ile kitapları raftan indirmişler. Sofra dergisinin eski bir sayısından bizler için yapımı kolay olan 2 tarif seçmişler : Ayvalı Jöle ve Ayva Püresi. Bengü, ayvalı jöleyi çok beğenmiş, ancak tatlı ve ekşi birarada olduğu için damak zevkine uymadığından püreyi pek tutmamış, ama eşi her iki tatlıyı da zevkle yiyip bitirmiş :)


Yarın kaldığımız yerden turumuza devam edeceğiz.

Sevgiyle kalın.

Nurdan

Ayvalı - Kuş Üzümlü Kek


Daha önceden sürekli yaptığım, test edilmiş onaylanmış bir ayvalı kek tarifim vardı. Ama evdeki kısıtlı sayıdaki yumurtaları göz önüne alınca Lezzet'in Mart 2003 sayısındaki tarifi denemeye karar verdim.

Malzemeler :

  • 2,5 su bardağı un
  • 1 yumurta
  • 1 çay bardağı ayva reçeli
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 yemek kaşığı kuş üzümü
  • 1,5 su bardağı toz şeker ( reçel de eklediğimiz için bence 1 ölçü yeterli olur)
  • 1 büyük ayva
  • 1 su bardağı süt
  • 50 gr margarin
  • 1 çay kaşığı yenibahar ve tarçın karışımı
  • 2 yemek kaşığı pudra şekeri

Yapılışı :

Kuş üzümlerini yıkayıp şişmeleri için ıslatın. Şeker, süt ve reçeli derip bir kapta şeker eriyinceye kadar çırpın. Karışıma sırayla yumurta, kabartma tozu, tarçın, yenibahar, tarçın ve unu ekleyip karıştırın. Kuş üzümlerinin suyunu süzüp karışıma ekleyin.

Ayvaları soyup çekirdeklerini temizledikten sonra dilimleyin. Tabanı yağlanmış kek kalıbına ayva dilimlerini dizin. Üzerine kek karışımını dökün. Margarini küçük küçük kesip hamurun üzerine serpiştirin. (Normalde keklerde de zeytinyağı kullanırım, ama bu tarifi ilk kez denediğim için margarin kullandım. )

Önceden 180 derece ısıtılmış fırında yaklaşık 35 dakika pişiriyoruz. Servis tabağına keki ters çevirip üzerine pudra şekeri serptiğimiz de kekimiz hazır. Keki kolay ters çevirebilmek için kek kalıbının dibine yağlı kağıt ya da folyo koyabilirsiniz.

Eşim şöyle güzelinden bir çay demledi, birer dilimi hemen afiyetle yedik. Tüm keki iki kişi bitiremeyeceğimiz için kekin büyük bir kısmını işyerine götüreceğim, sabah bizim bölümde bayram var :)

Afiyet şeker olsun

Ayvalı Kuzu Yahni


Etkinlik öncesi kurban bayramı olduğu için Lezzet dergisinin Ocak 2004 sayısından bulduğum bu tarifi denedim.

Dergide ayva ile ilgili bir öneri de yer alıyor, sizlere aynen aktarıyorum :

"Osmanlı mutfağında özellikle kuzu eti ile sıkça kullanılan ayva, günümüz mutfaklarında salata, pilav ve sebze yemeklerine de ilave ediliyor. Ayvayı lahana, patates ve havuçla birlikte kullanarak etli ya da zeytinyağlı değişik yemekler hazırlayabilirsiniz."

Malzemeler :
  • 500 gr kuzu kuşbaşı
  • 3 adet kuru soğan
  • 1 büyük ayva
  • 2 yemek kaşığı domates salçası
  • 1 su bardağı sıcak su
  • Bir tutam tarçın
  • Tuz, zerdeçal
  • 30 gr margarin (göz kararı zeytin yağı yeterli)

Yapılışı :

Soğanların soyup küp küp doğrayın. İster margarinle ister zeytinyağ ile soğanı kavurun. Eti ekleyip üzerine bir tutam tarçın serpin. Domates salçasını bir bardak sıcak suda erittikten sonra tencereye ekleyin. Eti hafif yumuşayıncaya kadar pişirin.

Ayvanın kabuğunu soyun. İçinden çekirdekleri temizleyip küp küp doğrayın. Yarı pişmiş ete ekleyin. Damak zevkinize göre tuz ve zerdeçal ekleyin. Ayvalar yumuşayıncaya kadar pişirin ve sıcak olarak servis yapın. Yanına tel şehriyeli pilav yakışıyor.

Afiyet olsun

Feyza'dan Ayva Tatlısı


17 Ocak'ta tatilde olacağı için Feyza önceden tarifini ve resmini bana email ile göndermişti.

Malzemeler

  • 6 adet ayva
  • 1 su bardağı toz şeker
  • Çay kaşığının ucunda gıda boyası

İç Malzemesi

  • 1 adet muz
  • 3 yemek kaşığı ceviz içi
  • 3 yemek kaşığı damla çikolata üzerine
  • 1 poşet şanti
Yapılışı

Ayvaları kabuklarını soyup iç kısımlarını çıkarıyoruz. Daha sonra tencereye alıp üzerine gelecek kadar su gıda boyasını ve şekeri ekliyoruz. Yumuşayana kadar pişiriyoruz. Piştikten sonra soğumaya alıyoruz. İç malzemesini karıştırıp ayvaların çekirdeklerini aldığımız kısma dolduruyoruz. Tamamen soğuyunca şantiyle süslüyoruz.

Afiyet olsun.

Pazar, Ocak 15, 2006

Hoş Bulduk

9 günlük uzun bir aradan sonra tekrar birlikteyiz. Geçmiş Kurban Bayramınız kutlu olsun, ailenizle ve tüm sevdiklerinizle birlikte daha nice mutlu bayramlar geçirmenizi dilerim.

Gelelim bayramda neler yaptığıma. Aslında pek bir şey yapmadım. Eşimin işleri nedeniyle tatili İstanbul'da geçirmek durumunda kaldık. Ben de fırsat bu fırsat deyip kendimi boncukların büyüsüne kaptırdım, değişik tekniklerle denemeler yaptım. Kendimi internete kaptırmamak için tatil süresince bilgisayarı açmadım.

Çiçek teli ile örgü örmeyi denedim, tel sürekli kıvrıldığı için ve ip gibi esnek olmadığı için bayağı eziyetli ve sabır gerektiren teknik olduğuna karar verip 2-3 sıradan sonra bu denemeden vazgeçtim. Çiçek teli ile resimde gördüğünüz kirazları yaptım, zevkliydi. Ancak kiraz kısmını yaparken boncuğun etrafını dolama kısmını biraz zorladı, minik kırmızı boncuklar sürekli iskeleti oluşturan büyük boncuğun deliğinin içine kaçıyordu, ben de önce deliği boncukla doldurup (belki daha kolay yöntemi vardır) sonra etrafını boncuk ile sardım.

Deri ip ile örgü ve tığ işi denedim, çiçek teline göre daha zevkli ve kolay, ancak benim tarzım olmadığına karar verip denediklerimi yarım bıraktım :( Şimdilik benim favori tekniklerim çivi ve deri iple düğümleme tekniği herhalde.

Nazlıca beni pratiklerim için sobelemişti. İşte benim liste de şöyle;

  • Mevsiminde ben de bezelye, barbunya ayıklayıp buzdolabında saklıyorum, hızlı yemek yapmak için iyi oluyor. Ayrıca her zaman ayıklanmış 2 adet çupra da bulunduruyorum. Eve gelince hemen fırın torbasına atıyorum, yanına da domates, patates falan koyup pişiriyorum, hazırlaması en kolay, ama bir o kadar da besleyici yemek hazır oluyor.
  • Buzdolabında boyunlarını bükmüş maydanoz ve dere otunu canlandırmak için bir süre buzlu suda bekletiyorum.
  • Eğer yemek yerken üzerime yağlı bir şey döküldüyse fazla hırpalamadan peçete ile fazlasını alıp bolca tuz döküyorum, yıkadıktan sonra hiç bir iz kalmıyor. Bolca test edilmiştir :)
  • Taze yumurtalar haşlandığında kabukları zor soyulur ya, kaynama suyuna bir tutam tuz atarsanız daha kolay soyulur.
  • Bayatlayan bazı ekmekler çok yumuşak olduğu için kesmek zor olduğundan 10 dakika kadar buzlukta bekletiyorum. Toparlanan ekmeği incecik doğramak mümkün oluyor. Bazen küp küp doğrayıp tavada kurutuyorum, bir torba içinde buzdolabında saklıyorum. Çorbayla kıtır ekmek olarak yiyoruz.

17 Ocak Salı günü Ayvalı tariflerinizin linkini e-posta adresime bekliyorum.

Sevgiler

Nurdan

Salı, Ocak 03, 2006

Organize İşler

Cumartesi günü epey yorulduğumdan mı, yılın son haftası işlerin yoğun olmasından mı bilinmez, akşam 10:30 gibi pilim bitti, 2006'ya uyuyarak girdim. Hadi bakalım hayırlısı olsun:)

Pazar sabahı ne yapsak diye düşünürken hava güzel olmasına rağmen sinemaya gitmeye karar verdik. Bu aralar o kadar çok yerli film gösterime girdiği için sinemamızı teşvik etmek amacıyla "Organize İşler"e bilet aldık.

Tam pazar günü filmi. Kafasını boşaltmayı, biraz hoşça vakit geçirmeye ihtiyacı olanlara tavsiye edilir. Böyle dediğime bakmayın, aslında filmde çok önemli mesajlar verilmiş, ama bu mesajları yakalamak için biraz dikkatli izlemek gerekiyor, biraz daha vurgulasalar film daha anlamlı olurdu.

Film kesinlikle bir Yılmaz Erdoğan filmi. "Bir Demet Tiyatro" ekibi aynı yüzler ve karakterlerle karşımıza çıkıyor. Örneğin filmin konusu değişik bile olsa Yılmaz Erdoğan'ın rolünü oynamakta zorlandığını hiç sanmıyorum. Oyunculuk olarak bence hemen hepsi kendini tekrarlamış. Bir tek figuran rolündeki Cem Yılmaz farklı bir karakter canlandıyordu.

Yorumlarda "İstanbul'u en güzel anlatan filmlerden biri" deniyor. Hakikaten de öyle, biraz reklam havası var. Çekimler harika, İstanbul'u kuşbakışı görmek isteyenlere duyrulur. Bir sürü de örtülü, örtüsüz reklam vardı filmde, saymakla bitmez, biraz abartmışlar.

Süpermen Samet rolü için Tolga Çevik güzel bir seçim olmuş. Çünkü filmdeki çoğu kişiyi uzayan dizilerden veya popüler kültür programlarından tanıyoruz, bir de filmde bu etkiyi üstlerinden atamıyorlar. (Babam ve Oğlum'da Hümeyra ve Çetin Tekindor bu konuda çok başarılıydılar.)

Pek olumlu bir şeyler yazmadım galiba :) Vaktiniz varsa gidin derim.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...