Salı, Haziran 03, 2008

Bozcaada

19 mayısın pazartesiye denk gelmesi sayesinde 3 günlük küçük bir gezi yapalım dedik, cuma akşamı Bozcaada'ya doğru yola çıktık. Gece olduğu için yolculuk biraz zor oldu, ama sabah Geyikli iskelesine varınca denizin sakin görüntüsü bütün yorgunluğumuzu aldı, gezi heyecanıyla uykumuz açıldı.

Feribotun saatini beklerken sahildeki çay bahçelerinden birinde miskokulu domates, halis ezine peyniri ve nefis zeytin ile kahvaltımızı yaptık.

Yaklaşık 45 dakikalık feribot yolculuğundan sonra adaya vardık, ilk iş olarak Nazire teyze ve ailesinin işlettiği Aksoy pansiyona gidip mayolarımızı giyip ada plajlarına yola çıkmak oldu. Aylardan mayıs olmasına rağmen çok şanslıyız hava çok güzeldi, güneşliydi Bol bol fotoğraf çektik, adanın sokaklarında dolaştık, susadıkça Çınaltı kahvesine gidip ev yapımı limonata içtik.


Karpuz kapuğu 19 mayısta denize düşmüş müydü bilemiyorum, ama deniz sezonunu açtık. Bozcaada SIT alanı olduğu için işletmesi olan çok az plaj var. Eğer kendi özel aracınız varsa ve sadece dalıp çıkarım diyorsanız Akvaryum koyuna kesin gitmelisiniz. Ama yiyecek bir şeyler, soyunma kabini gibi hizmetler olsun istiyorsanız o zaman Ayazma plajınıdeneyin, ayaklarınız suyun içinde rahatlıkla yürüyebileceğiniz güzel kumlu bir sahili var. Her iki plajda da deniz tertemiz ve kumlu. Akvaryum koyu daha küçük ve yosunlu olan yerlerde dikkate edin, deniz kestanesine denk gelebilirsiniz.

Öğle yemeği için Ayazma'daki Vahit'in yerine oturduk, yemek menüsü geniş, zeytinyağlılarını kesinlikle öneririm, deniz börülcesine benzeyen limonotu kesinlikle çok lezzetliydi, tüm tabaüı ben yedim :)

Her iki plajda da deniz buzzzzz. Girip girmemek konusundaçok tereddüt eddikten sonra baktım olmayacak, birden suya atlayıverdim, bence en iyisi böyle, zaten su o kadar soğuk ki bir süre sonra vücut uyuşuyor, soğukluğunu hissetmiyorsunuz :)

Günbatımını izlemek izin rüzgal güllerinin olduğu Polente tepesine gittik, bulutlar nedeniyle tam kıpkırmızı bir gökyüzü olmasa manzara çok güzeldi.

Akşam yemeği için sahildeki balık restoranlarını deneyebilirsiniz, Vahit'in kardeşinin işlettiği Faik'in yerinde balık ve ada mezelerinden yedik.

Ada Cafe'yi ve yemeklerini ısrarla tavsiye ediyorum; ada böreği,otlu börek, ahtapotlu mücver, zeytinyağlı gelincik, gelincik şerbeti... Biz 5 kişi oturduk, bir çok çeşit söyleyip az az hepsinin tadına baktık. Ahtapotlu mücverin tadı damağımda kaldı. Dönüş yolunda bir de Tekirdağ köftesi yedik, 3 günde 1.5 kilo alıp geldim :)


İşte karşınızda Nazire Teyze'nin ev yapımı reçelleri: gelincik reçeli, karpuz kabuğu reçeli, gül reçeli, incir reçeli, domates reçeli, ayva reçeli, ...


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...