Pazar, Aralık 09, 2007

İstinye Park

Cumartesi günü sabah erken kalkınca ne zamandır gitmek istediğim yeni alışveriş merkezine -İstinye Park - gitmeye karar verdik. Beşiktaş üzerinden gidecekler için ulaşım çok kolay, sahildeki halk pazarının (eski Beltaş, sonra Tansaş ve şimdi o da sökülüyor) orada Tarabya dolmuşlarına binebilirsiniz. Güzergahın yazılı olduğu dolmuş tabelasının altına "İstinye Park" ilave edilmiş bile :) Yalnız dikkat etmeniz gereken bir şey var, Tarabya dolmuşunun hemen yanından Sarıyer dolmuşu kalkar, güzergahı Hacıosman üzerindendir, ona binmemelisiniz. Eğer trafik açıksa yaklaşık 20-25 dakika içinde İstinye parka ulaşabilirsiniz, dolmuştan hemen karşısında inebilirsiniz.

İçeri girdiğimde ilk olarak çok ferah ve aydınlık olması dikkatimi çekti. Kapalı bir mekan olmasına rağmen cam tavandan gelen gün ışığında gezmek çok keyifli. Toplam 4 kattan oluşuyor. Giriş ve -1. katta diğer alışveriş merkezinde olan mağazalar var, 1. katta Dior, Dolce&Gabbana gibi markalara ait mağazaları görebilirsiniz. -2. katta ise daha çok gıda ve elektronik mağazaları yer alıyor sanırım, bu kata inmeye fırsatım.

Daha çok giriş ve -1. katta dolaştım. Bu alışveriş merkezine gelmemin bir başka nedeni de Sephora'nın açılmış olmasıydı. İlk yurtdışına çıktığımda Paris'e gitmiştim ve Sephora'nın mağazası beni büyülemişti. Şekerleme dükkanına giren çocuk gibi gözümü renklerden alamamıştım. Her renkten değil, nerdeyse her rengin her tonundan far, oje, ruj vardı. O zamanlar makyajla pek ilgim olmadığı ve yanımdaki para ile değişik yerler görmek istediğim için pek bir şey almamıştım. Yıllar sonra Sephora'nın Türkiye'de mağaza açtığını duyunca İstinye Park'a büyük bir mağaza beklentisi ile gittim, açıkçası dükkanı görünce biraz hayal kırıklığı oldu.

Yurtdışındaki bir mağazasından görüntü için tıklayın.

Daha sonra LaCheen'in blogunda gördüğüm Inglot'a uğradım. Burası Sephora'dan da daha küçük bir mağazaydı, ama sadece kendi markalarındaki ürünler vardı. Makyaj malzemelerini kendi ambajları içinde alabileceğiniz gibi sevdiğiniz renkleri küçük kutular içinde de seçebilirsiniz. Bu şekilde daha hesaplı oluyor. Her bir renk 7 YTL, kutusu ise 15 YTL. Şimdilik kutuyu tamamen doldurmadım, daha sonra yeni renkler ekleyebilirim. Kutunun içinde mıktanıs taban olduğu için, içine yerleştirdiğiniz malzemeler kaymıyor. Ayrıca bir far ve bir de allık fırçası aldım, sapının uzun olması farı sürmeyi kolaylaştırıyor.

Inglot, 1983 yılında kurulmuş Polonya kökenli bir kozmetik firmasıymış. Bu sene nisanda Varşova'ya gitmiştim, orda 1 saatliğine büyük bir alışveriş merkezine uğramıştık. O zaman bu mağazayı keşfetmemiş olmama üzüldüm.


Sevgiler

1 yorum:

Laçin Tenel dedi ki...

Nurdan cım seçtiğin renkler çok güzel özellikle mora bayıldım. Güle güle kullan..

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...