Dün akşam işyerinden geç çıktım, bütün haftanın yorgunluğu üstümde zaten. Ne yapalım derken "Babam ve Oğlum" adlı filmin 21:00 seansına gitmeye karar verdik. Bu filme giden arkadaşlar çok beğenmişler, ama salya sümük ağlayacağımızı söyleyerek uyarıda da bulunmuşlardı.
Şimdi filmle ilgili nerden nasıl başlasam, ne yazsam bilmiyorum. İlk olarak şunu söyleyeyim, bu film anlatılmaz, mutlaka gidip izlenmesi gerekir.
Filmle ilgili sahneler aklıma geldikçe hala gözlerim yaşarıyor. Acı veren sahnelerde olaylar gözünüzün içine içine sokulmuyor, herkesin kendinden mutlaka bir şeyler bulacağı diyaloglar olduğu için gözyaşları kendiliğinden akıveriyor. Bazı önemli sahneler var ki, sizin hayal gücünüze kalacak şekilde anlık gösteriliyor. Bu bile ne olduğunu anlamanıza yetiyor.
İlk bölümde çok eğleniyorsunuz, mutluluk seviyesi yükseliyor, ama ikinci bölümde birden düşüyor, koşarken birden sert duvara çarpma etkisi yaratıyor. Ağlatırken aralarda şaşırtarak birden gülümsetebiliyor. Ağlamanız, gülmenize kaşırıyor. Akış o kadar doğal ki bu geçişler sizi hiç rahatsız etmiyor.
Oyunculara gelince, hepsi rollerine çok yakışmış, özenle seçildiği belli. Fikret Kuşkan ve oğlu rolünü oynayan Ege'nin oyunculuğuna dikkat çekmek istiyorum. Fikret Kuşkan, rolünü oynamıyor, gerçekten yaşıyor, öyle ki acı çektiğini hissediyorsunuz, "içim yanıyor" derken o kadar gerçekçiydi hıçkırarak ağlamak mümkün.
Ege, filmdeki adıyla Deniz, yaşı küçük olmasına rağmen nasıl güzel oynamış anlatamam. Hüzünlü sahnelerde bile çok başarılıydı.
Hümeyra ile Çetin Tekindor'u ilk sahnelerinde biraz yadırgadım, herhalde TVdeki rolleri çok üstlerine yapışmıştı, ilerleyen sahnelerde bu etki azaldı. Yalnız şiveli konuşmalarına alışamadım. Ama bir hastane sahnesi var ki, masada oturuyorlar, orda Hümeyra'nın oyunculuğuna dikkat edin.
Filmle hiç olumsuz şey yok mu, şu anda aklıma gelen yok. Sadece Filmin afişinde çok az bir rolü olan Özge Özberk var da, filmde daha önemli rolü olan Şerif Sezer'in neden resmi yok, merak ettim. Herhalde bir bildikleri vardır diyelim.
Şimdi filmle ilgili nerden nasıl başlasam, ne yazsam bilmiyorum. İlk olarak şunu söyleyeyim, bu film anlatılmaz, mutlaka gidip izlenmesi gerekir.
Filmle ilgili sahneler aklıma geldikçe hala gözlerim yaşarıyor. Acı veren sahnelerde olaylar gözünüzün içine içine sokulmuyor, herkesin kendinden mutlaka bir şeyler bulacağı diyaloglar olduğu için gözyaşları kendiliğinden akıveriyor. Bazı önemli sahneler var ki, sizin hayal gücünüze kalacak şekilde anlık gösteriliyor. Bu bile ne olduğunu anlamanıza yetiyor.
İlk bölümde çok eğleniyorsunuz, mutluluk seviyesi yükseliyor, ama ikinci bölümde birden düşüyor, koşarken birden sert duvara çarpma etkisi yaratıyor. Ağlatırken aralarda şaşırtarak birden gülümsetebiliyor. Ağlamanız, gülmenize kaşırıyor. Akış o kadar doğal ki bu geçişler sizi hiç rahatsız etmiyor.
Oyunculara gelince, hepsi rollerine çok yakışmış, özenle seçildiği belli. Fikret Kuşkan ve oğlu rolünü oynayan Ege'nin oyunculuğuna dikkat çekmek istiyorum. Fikret Kuşkan, rolünü oynamıyor, gerçekten yaşıyor, öyle ki acı çektiğini hissediyorsunuz, "içim yanıyor" derken o kadar gerçekçiydi hıçkırarak ağlamak mümkün.
Ege, filmdeki adıyla Deniz, yaşı küçük olmasına rağmen nasıl güzel oynamış anlatamam. Hüzünlü sahnelerde bile çok başarılıydı.
Hümeyra ile Çetin Tekindor'u ilk sahnelerinde biraz yadırgadım, herhalde TVdeki rolleri çok üstlerine yapışmıştı, ilerleyen sahnelerde bu etki azaldı. Yalnız şiveli konuşmalarına alışamadım. Ama bir hastane sahnesi var ki, masada oturuyorlar, orda Hümeyra'nın oyunculuğuna dikkat edin.
Filmle hiç olumsuz şey yok mu, şu anda aklıma gelen yok. Sadece Filmin afişinde çok az bir rolü olan Özge Özberk var da, filmde daha önemli rolü olan Şerif Sezer'in neden resmi yok, merak ettim. Herhalde bir bildikleri vardır diyelim.
9 yorum:
Oyle merak ediyorum ki artik bu filmi buralara gelse hemen gidecegim.
Bende görmeyi çok istiyorum bu filmi ,ilk fırsatta gideceğim,sağol paylaştığın için Nurdan...
Nurdan;Film hakkında yazdıklarını okumadım, çünkü bugün olmazsa yarın mutlaka gideceğim.Filmi gördükten sonra okuyacağım yorumunu. Gitme isteğimi artırdın, beni motive ettin.Teşekkürler.
Ya ben de bu filmi merak edenlerdenim. Zeynep i anneme bırakıp gideceğim bir gün :)
Sevgiler,
Sevgili Nurdan,
Bu film çok konuşuluyor. En kısa zamanda seyredeceğim.Mendille gitmek lazımmış, ben de çok ağlarım...
Sevgiyle kal.
Evet Nurdan filmi nihayet dün izledim. Tek kelime ile mükemmel. Konu o kadar güzel işlenmişki dolu dolu mesajlar var almak isteyenlere.Tüm oyuncular harika özellikle küçük Ege. Tertemiz, örselenmemiş temiz duyguları ile rolünü mükemmel oynamış.Çetin Tekindor eskiden beri olağanüstü beğendiğim biri,Hümeyra desen öyle.Tek tek bütün oyuncular gerçekten duyguyu seyirciye geçirmekte olağanüstü başarılılar ve itiraf edeyim çok kendimi tuttum ama küçük Ege'nin dedesinin kucağında babasına duyduğu özlemle ağlaması beni çok etkiledi ve koyuverdim kendimi.
Sevgili Nurdancik
25 sene sonra gurbet elleri Newyorktan tatil icin geldigim memlekettimde ilk gittigim movie Babam ve oglum idi. Beni nasil anilarima bogdu ve aglayarak nasil rahatlattigimi anlatamam , cunku aynen acilari bende esimi genc yasta kansere kaybederek oglumla yasadim.. benim gibi acilari olan herkezin bu filmi gormelerini aglayarak acilarini iclerinden atmalarini tavsiye ederim , su an yazarken bile boguluyom uzuntulerime , HARIKA bir movie idi ....
Sera yazını okuyunca çok üzüldüm. umarım hayatını yoluna koymuşsundur. 2006 ve daha nice seneleri oğlunla ve tüm sevdiklerinle birlikte sağlıklı ve mutlu geçirmen dileğiyle
aşk şiirleri kısa aşk şiirleri Etkileyici Sözler Sesli Sohbet Sesli Chat Yeni Aşk Sözleri Ayrılık Sözleri aşk şiirleri ikbal gürpınar şiirleri hayvanların çiftleşmesi slowtürk dinle lig radyo dinle günaydın mesajları msn sözleri sevişme teknikleri güzel aşk sözleri doğum günü sözleri Günaydın Mesajları Etkileyici sözler Nasıl öpüşülür Diyet Egzersiz Yemek tarifleri Makyaj Cinsellik radyo dinle video izle aşk mesajları oyun oyna Sesli Sohbet Sesli Chat Chat Sohbet karadeniz
Yorum Gönder