Cumartesi, Şubat 04, 2006

Eminönü Keşfi


Cuma günü göz doktoruna gitmek için izinliydim. Aslında numarası değişmese de gözlük değiştirme vaktim geldiğinden kontrol amaçlı muayeneye gittim. Öyle sık gözlük değiştiren birisi değilim, ama bazen tembellik edip gözlüğümü tişortüme sildiğim için camlar çizik içinde kaldı :)

Muayene erken bitince, hazır fırsatım varken şu Eminönü'ndeki boncuk dükkanlarını ziyaret edeyim dedim.

Sabah erken olduğu için ve haftasonu olmadığından ortalık gayet sessizdi. Turuma Mısır çarşından başladım. Çarşının renkli görüntüsüne, çeşitli baharatların kokusuna ya da cevizli sucukların albenisine kanmayıp yoluma devam ettim. Bu arada 9 Şubatta Mısır çarşısında Aşure günü varmış.

Mısır çarşının sonundaki sağ kapıdan çıktığınızda ya da içine hiç girmeden sağından yürüdüğünüzde sağda Kuru Kahveci Mehmet Efendi dükkanını göreceksiniz. Taze kavrulmuş kahvenin kokusunu şöyle bi içinize çektikten sonra ordan sağa dönüp Hasırcılar Caddesine girebilirsiniz.

Hasırcılarda çeşitli ambalaj malzemeleri var : rengarenk fiyonklar, kağıtlar, kağıt ve karton poşetler, yılbaşı süsleri, parti malzemeleri, çiçekçi ambalajları, ... Solda bir dükkan var ki, vitrinindeki kağıt torbalara bayıldım. Papatya, menekşe sarmaşık gibi güzel desen baskılı torbalar ne için ve nasıl kullanılır merak ettim, ben olsam kullanmaya kıyamam.

Takılarımı hediye ederken paket yapabilmek için ağzı yapışkanlı hazır metalize poşetlerden aldım. Bir de evdeki takılarımı organize etmek için ( bu aralar sayısı biraz arttığı için kutuda birbirlerine dolanıyor, açayım derken kopabiliyor) ağzı kilitli küçük şeffaf poşetlerden aldım. Yolunuz hazır buraya düşmüşken büyük boy streç film ve aliminyum folyo alabilirsiniz.

Tekrar Kuru Kahveci köşesine dönüp, içeriye doğru yolumuza devam ediyoruz. Yol sola doğru kendiliğinden kıvrılır. Boncuk Han'ın karşısına geliyoruz. Bu handa da boncuk dükkanları var sanırım, ama ben girmedim, sağa dönerek Sabuncuhan Caddesine giriyoruz.

Eminönü'nde o kadar çok boncuk dükkanı açılmış ki, nereye bakacağını şaşırıyor insan. Keyif için gezdiğimden her dükkana girmedim, neler varmış diye göz ucuyla sağa sola, vitrinlere bakındım. Dikkatimi çeken hemen hemen tüm dükkanlarda bolca plastik boncuk var. Cam boncukların çoğu da Hint boncuğu türünden. Yaptığım takılarda kullandığım cam boncuklardan pek fazla bulamadım, belki de her dükkana girmediğim içindir.

Sabuncuhan caddesinde ünlü Esmer ve Orjinal bijuterilerin büyük ve janjanlı dükkanlarını bulabilirsiniz. Sağda Orjinal bujiterinin giriş katında hazır takılar, üst katında da dökümler ve boncuklar var. Kadıköy'de kilosu 60 YTL'den aldığım boncuk, bu dükkanda aynı boncuğun kilosu, ilginçtir, 75 YTL idi :) Yine yakınlarda Esmer bijuterinin hazır takılarının satıldığı dükkan var, biraz ileride solda da malzeme satışının yapıldığı dükkanı bulabilirsiniz.

Sabuncuhan caddesi, solda Marputçular caddesi ve sağda Tahtakale caddesi ile kesişiyor. Burda ilk olarak sağa döndüm. Güvener pasajını dolaştım, bu pasajın arkasından Terme Han'a geçtim. En çok oyalandığım yer bu pasaj oldu. Girişte soldaki ve içerde sağda ortadaki dükkanı beğendim, tarzıma uygun cam boncuklardan aldım. En dipte de Swarovski kristal satan bir dükkan var. Kristallerin kilosu 350 YTL. Eminönü'nde başka bir dükkanda kristal fiyatı sormadığım için ucuz mu pahalı mı bilemiyorum, ama Kadıköy'de aldığım dükkanda kilosu 400 YTL. Ayrıca handaki dükkanda renk çeşidinin de biraz az olduğunu düşünüyorum.

Terme Han'dan çıkıp sağa dönerseniz yine Sabuncuhan caddesine çıkabilirsiniz. Bu sefer rotayı Marputçular caddesine çeviriyoruz. Marpuçular Han 6 ya da belki daha fazla katlı bir pasaj ve hemen hemen her katında boncuk, takı malzeleri satılıyor.

Hanın bütün katlarını dolaştıktan sonra dönüş için geldiğim yoldan aynen geri döndüm. Ama dönüş biraz zor oldu, öğleden sonra olduğu için yollar acaip kalabalıklaşmıştı, hızlı yürümek epey zorlaşmıştı.

Eminönü'ne gidince çılgınlar gibi boncuk, malzeme alırım diye korktuğum başıma gelmedi, ama bundan sonrakilerde olmayacağının garantisi yok, çünkü bu sadece keşif gezisiydi :) Eğer fırsatınız varsa haftaiçi ya da cumartesi günü sabah erkenden gitmenizi öneririm.

6 yorum:

nagice dedi ki...

ah..gelsemde bir altüst etsem oraları.öyle özledimki..
alasamda havası bile çok hoş oraların..

Adsız dedi ki...

selam arkadaşım çok güzel gezmişsin
bende eminönüne gidince çok dolaşırım sen anlatırken geziyor gibi hissettim çok merak ediyorum aldığın malzemelerden nasıl takılar yapacaksın şimdiden ellerine sağlık sevgiler

manolya dedi ki...

Kolyelerin harika olmus, ellerine saglik. Ben de gitmek istiyoruuuuuum...
Sevgiler

Adsız dedi ki...

az bile anlatmışsın denizin kokusu balık ekmek turşu .... Alış verişin bitecek yorgun argın gideceksin deniz kenarına minik taburelere oturacaksın offf offf ama yakın 3 güne kadar ordayım benim bir bujiterim var ve her şeyi eminönünden temin ediyorum burdan orası 1200 km ama 2-3 ayda bir ordayım ve hergitmemde aynı tadı aynı zevki alıyorum bu arada tahta kaleyi ve gitmişken develi bujiteriyide unutmayın mutlaka uğrayın

mine dedi ki...

ben henüz gitmdim gidicem havann düzelmesini bekliyorum sabırsızlıkla

Unknown dedi ki...

Merhaba boncukhanda telefon numarası verebilecek olduğunuz tanıdık BONCUKÇU varmı,ben Edirne'de oturuyorum engelli oğlum var onunla evde boncuklardan anahtarlık yapıyorduk.Boncukhanda alışveriş yaptığım bir dükkan vardı,ama kapanmış.tekrfonla sipariş vermem gerekiyor.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...