Gelelim turdaki 2. günümüze;
Tur programında serbest gün olarak geçiyordu. İsteyen kişi başı 60 euro karşılığında Andorra turuna katılabiliyorladı. Kendiniz de Barcelona’dan Andorra’ya otobüsle gidip dönebilirsiniz, gidiş dönüş saatlerine ve sezona göre fiyat değişiyor. Gidiş-dönüş sanırım 36-45 euro civarında.
Otobüs terminaline gitme, bilet alma, yer ayırtma gibi işlerle uğraşıp zaman kaybetmek istemediğimiz için turu satın aldık.
3-3,5 saatlik yolculuktan sonra Andorra’nın başkenti olan Andorra la Vella’ya vardık. Ağustos ayı İspanya genelinde tatil ayı olduğu için, insanlar güneyden tatilden dönerken Andorra’ya alış veriş için uğruyorlarmış. Bu yüzden şehrin girişinde 1,5 km kadar trafik vardı.
Pirene dağlarının ortasında yer alan Andorra, İspanya ve Fransa arasında Avrupa’nın en küçük ülkelerinden biri. Yüzölüçümü 462 km2’dir. Yönetim şekli prenslik olup kendisine ait bir ordusu yoktur. Para birimi euro’dur. Gelir vergisi olmadığı için alışveriş cenneti, dağlık bir ülke olduğundan kışın da kayak cenneti.
Ama biz deliler gibi para harcamadık. Harcamaya gidenler vardı tabii, boyları kadar bavullar ile dönenler vardı :D Dönüşte İspanyol polisi dururup çantaları va faturaları kontrol ediyor, eğer alışveriş tutarı kişi başı 520 euro’yu aşıyorsa, aşan tutardan vergi alıyor.
Andorra Türkiye’ye vize uygulamayan nadir ülkelerden biri. Ancak ulaşım sadece karayolu ile olduğu için Fransa’dan ya da İspanya’dan mutlaka geçmeniz gerekiyor, bu uygulamanın da bir anlamı kalmıyor :D
Biz daha çok ara sokaklarda dolaştık, deli gibi alışveriş yapan kalabalığı izledik, fotoğraf çektik. Hatıra olsun diye buzdolabı süsü ve kartpostal aldık.
Şehir dik dağların içine kurulmuş, alışveriş merkezlerinin aralarından zor da olsa dağ manzarası görülebiliyor. Zaten Pirene dağlarının ortasında, Avrupa’nın en yüksek ülkesiymiş. Bir yorgunluk kahvesi içmek için yer bile bulamadık. Cafe yerine bir elektronik eşya satan dükkan açmak daha karlı sanırım :)
4 saat bize çok bile geldi. 16:00 gibi Barcelona’ya doğru yola çıktık. 19:00 gibi oteldeydik. Hava 21:00 gibi karardığı için şehri görmek için hemen dışarı fırladık.
Otobüs terminaline gitme, bilet alma, yer ayırtma gibi işlerle uğraşıp zaman kaybetmek istemediğimiz için turu satın aldık.
3-3,5 saatlik yolculuktan sonra Andorra’nın başkenti olan Andorra la Vella’ya vardık. Ağustos ayı İspanya genelinde tatil ayı olduğu için, insanlar güneyden tatilden dönerken Andorra’ya alış veriş için uğruyorlarmış. Bu yüzden şehrin girişinde 1,5 km kadar trafik vardı.
Pirene dağlarının ortasında yer alan Andorra, İspanya ve Fransa arasında Avrupa’nın en küçük ülkelerinden biri. Yüzölüçümü 462 km2’dir. Yönetim şekli prenslik olup kendisine ait bir ordusu yoktur. Para birimi euro’dur. Gelir vergisi olmadığı için alışveriş cenneti, dağlık bir ülke olduğundan kışın da kayak cenneti.
Ama biz deliler gibi para harcamadık. Harcamaya gidenler vardı tabii, boyları kadar bavullar ile dönenler vardı :D Dönüşte İspanyol polisi dururup çantaları va faturaları kontrol ediyor, eğer alışveriş tutarı kişi başı 520 euro’yu aşıyorsa, aşan tutardan vergi alıyor.
Andorra Türkiye’ye vize uygulamayan nadir ülkelerden biri. Ancak ulaşım sadece karayolu ile olduğu için Fransa’dan ya da İspanya’dan mutlaka geçmeniz gerekiyor, bu uygulamanın da bir anlamı kalmıyor :D
Biz daha çok ara sokaklarda dolaştık, deli gibi alışveriş yapan kalabalığı izledik, fotoğraf çektik. Hatıra olsun diye buzdolabı süsü ve kartpostal aldık.
Şehir dik dağların içine kurulmuş, alışveriş merkezlerinin aralarından zor da olsa dağ manzarası görülebiliyor. Zaten Pirene dağlarının ortasında, Avrupa’nın en yüksek ülkesiymiş. Bir yorgunluk kahvesi içmek için yer bile bulamadık. Cafe yerine bir elektronik eşya satan dükkan açmak daha karlı sanırım :)
4 saat bize çok bile geldi. 16:00 gibi Barcelona’ya doğru yola çıktık. 19:00 gibi oteldeydik. Hava 21:00 gibi karardığı için şehri görmek için hemen dışarı fırladık.
8 yorum:
Bir önceki yorumunda belirtmeseydin bir günde gezdiğinizi, inanmazdım gerçekten. Bravo iyi gezmişsiniz...
Yeni fotolar yeni yerler gezdirdiğin için teşekkürler.
Çok hoş bir anlatım,kendimi oralarda hissettim.Teşekkürler.
Resimler anlatimin bir harika insan senin yaninda geziyormus gibi hissediyor kendini
Sayende bizde oraları görüp gezmiş kadar olduk sağol paylaşımın için...
birdahaki seferinde benide kaçır. gerçi gelmiş kadar oluyoruz tatlı anlatımınla ama sana arkadaşlık ederim :)) menfaatime değil yani.. yeni yerleri bekliyoruz bol gezmeler..
ya sana nasıl özeniyorum bir bilsen..bir gün ben de gideceğim..bakalım
size oraları tanıtabiliyorsam, ne mutlu bana. Umarım sizlerin de değişik yerleri gidip görme şansınız olur. Özellikle promosyon dönemlerinde daha uygun geziler olabiliyor.
ben bu yazıdan pek bir fayda sağlayamadım açıkçası. alışveriş yapmamışsınız ama en azından gezdiğiniz yerlerden bahsetseydiniz daha faydalı olabilirdi. fotoğrafların da çok bilgilendirici olduğunu sanmıyorum..
Yorum Gönder